Dikkat 1 saniye geçmeden başka bir sayfayı görüntülemeyin
NEREYE KADAR TAVİZ » Kuyucak Köyü
Top Menu

20 Mayıs 2024 Pazartesi 

Resimli  Site içi  Google 

ANA SAYFA
NEREYE KADAR TAVİZ
 
eyupo
 
 
 
 
 
 
15 Nisan 2009

Değerli arkadaşlar yazılarımın birinde siyaset ihtiyaçmıdır diye bir yazı göndermiştim.Şimdi diyorumki ,Ben Türk'üm diyen herkes için siyaset ihtiyaçtır.Özellikle son yıllarda Tüm emperyal güçlerin Yeni bir sevr yaratma yani Vatanı içten ve dıştan böl,parçala ve yönet mantığı içinde olduğu bir süreçteyiz.Herkesin ciddi olarak düşünmesi ve düşündüklerini çevresi ile paylaşması gerektiği düşüncesindeyim.

Okuyacağınız yazı alıntıdır ve biraz uzundur.Gülmek eğlenmek hepimizin hakkı ama Geleceğimizin teminatı olacak yarınlarımıza teslim edeceğimiz nesiller için Mutlu ve rafah bir ülke bırakmak bizlerin esas görevi olmalıdır.

Bizler nasılki Bu vatana hizmet etmiş toraklarımızı kanı ile sulamış Atalarımızdan tam bağımsız olarak emanet aldık ama ülkemizi aynı şekilde yeni nesillere bırakabilecekmiyiz diye düşünelim.

Bizler TÜRK'üz ve bu güce sahibiz

Çünkü

'''MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KUDRET DAMARLARIMIZDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR''
Eyüp Öztürk


NEREYE KADAR TAVİZ
Tarih tekrarlanıyor..
Osmanlıya kapitülasyon adı altında dayatılanlar, bu günde AB adına
tekrarlanıyor..
Yıllardır kapı aralığında tutulan ve sürekli tavizler koparılmaya çalışılan
Türkiye..
Öne sürülen gerekçeler ve istenen tavizler değişmiyor..
Artık ciddi,ciddi sorgulamamız gerek kendimizi..
Ne pahasına AB..
Yaşananlara, istenenlere bakalım, dayatılanlara ve genel eğilim ve de dönen
entrikalara..
İstenenler ve beklenenler neler.....
- AB ye girmeden önce Kıbrıs sorunu halledilmeli..
Nasıl halledilmeli; Kıbrıs'ı Rumlara vererek mi halledilmeli..!!
''Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar zengin bir ülkedir'' diye
düşünenlerin oyununa gelip savaşla alamadıkları topraklarımızı, sevr' le
yasaklanmış maden işletme hakkımızı, tam bize geçeceği sırada parayla
satalım mı..!!
Nasıl mı...!!
''Yabancı şirketlere arazi satışının serbest bırakılmasıyla birlikte
vatanımız, ticaret adı altında hızla toprak kaybediyor. Yabancılara toprak
satışının serbest bırakılmasıyla birlikte hızla artan satışlar endişe verici
boyutlara ulaştı...
Geçtiğimiz gün, Kuzeydoğuda büyük ölçüde toprak aldıkları ortaya çıkan
İngiliz Şirketlerinin bu bölgede kurulan bir kömür şirketiyle, zengin petrol
yatakları ve enerji kaynaklarının tamamına sahip olmak istediği iddia
ediliyor.''
Bugün, Artvin Sarp Sınır Kapısı ve çevresinde İngiliz petrol gemileri
bölgeye yığınak yapıyor!
Daha önce bu bölgede BP şirketi petrol araması yapmış ve Karadeniz'de petrol
rezervi bulunmadığını söylememiş miydi..!!
Bu ne iş...!
Sayın Başbakanımızın 2004 bütçe görüşmeleri esnasında Meclis´te yaptığı
konuşmada Suriye sınırındaki "Mayından temizlenen bu toprakları TOPRAKSIZ
KÖYLÜYE DAĞITACAĞIM" dediği.
Hemen arkasından
Enerjim Bakanının "NUSAYBİN´DE, SURİYE´NİN PETROL BÖLGESİNİN TAM KARŞISINDA
PETROL DENİZİ BULDUK. MAYINI TEMİZLETİP HEMEN ARAMAYA BAŞLAYACAĞIZ".dediği,
Yıllardır vatandaşlarımızın avaz, avaz..
O Dünyanın neresine giderseniz gidin asfalt it maddesi bulunan her yerin
altında petrol vardır. Silopi' nin altı da petrol denizidir.Yaz aylarında
etraftaki ocaklardan resmen petrol akar ve Hezil çayına karışır. Gelin
görün! Sadece petrol değil, burada çok zengin uranyum ve nikel madeni de
var"
Musul ve Kerkük´ ün rakımı 80-100 metre civarındadır. cUdi Dağı'ndaki
petrolümüz resmen Irak´a doğru akıyor ve başta İngilizler ve ABD bunu
biliyor.."
Dediği bölgeyi, mayınlardan temizlenmesi için yabancı bir şirkete, Yaklaşık
Kıbrıs'ın yüz ölçümü kadar bir bölümü yap işlet devret modeliyle 49
yıllığına kiraya verip, o bölgedeki petrol ve madenlerimizden vaz mı
geçelim..!!Neyseki bu eyleminiz sağ duyulu kamu oyunca engellendi ve o
bölgedeş midi kendi şirketlerimiz ha bire petrol fişkıran kuyular açıyor. Bu
size bir ders oldumu acaba.
Vatanimizin yüzde 35i yabancılara satılmış durumda zaten..
Başkent İktisatçılar Derneğinin kayıtlarına göre;
Hatay'ın yüzde 44 ü ,Kilisin yüzde 20 si, Mardin'in yüzde 18, İstanbul'un
yüzde 2 si olmak üzere diğer illerimizden de toplam 780.576 kilometrekare
yüzölçümümüzün 273.408 kilometrekaresinin yabancılara satıldığı tespit
edildi.
Sayıca en fazla Yunan, yüzölçümü olarak da Suriye uyruklulara satışı
yapıldığı tespit edilen kaybımızın bir yenisi de Artvin Hocada yaşanıyor.
-İTALYA Napoli´deki NATO üssü İZMİR Urla´ya taşınıyor..
4000 Amerikan askeri Urla´da ev tutmaya başladı bile..
BİP (Büyük İşgal Projesi) sebebiyle üs Doğuya kaydırılıyor. Tehlikeli kısım
bir havaalanı inşaatının da Mor doğan'da başlamış olması... Adana İncirlik
üssü İran ve/veya Suriye atış menzilinde olduğu için ana hava üssü İZMİR
olacak.. Tepemizden bomba yüklü bir sürü uçak geçecek her gün..
VE İskenderun limanı....
Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü'ne ait İskenderun Limanının 36 yıl
süreyle işletme hakkı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 9 Eylül
2005 tarihinde PSA-AKFEN Ortak gricim Grubu'na ihale edilmişti.
Liman-İş Sendikası tarafından ihalenin iptali ve yürütmenin durdurulması
istemiyle açılan davada ilk karar bugün çıktı.Neyse ki Danıştay 13.
Dairesi, ihale komisyonu kararının yürütmesini durdurdu.
Şimdi yeniden bir şeyler oluyor orada;

Yeni girişimler ile İskenderun Limanı'nın ABD askeri üssü yapılmak üzere
çalışmaların yürütüldüğünü üzülerek görmekteyiz" "Yapılan bu gizli saklı
çalışmaları ülkemizin bağımsızlığı ile ülke bütünlüğünün ve devletimizin
tekliğinin korunması açısından son derece sakıncalı görüyoruz.
ABD'nin niyeti Ortadoğu'daki enerji kaynakları ile birlikte İskenderun
Körfezi'nin kontrolünü ele geçirerek enerji koridorlarına da sahip olmak
isteğindendir. Her türlü doğal zenginlikler, petrol ve doğal gaz kaynakları
bölge halkının geleceğinin ve refahının teminatıdır."
-Orta doğuda yakın gelecekte yaşanacak karmaşaların sinyalleri yoğunlaşarak
artmaktadır..Nitekim ABD de Azerice ve Kürtçe yayın yapan iki TV kanalını
faaliyete geçirmiştir.. Bu eylem son derece önemli, planlı ve çok yönlü bir
stratejinin habercisidir. Olası İran ve Suriye hareketinde kimlerin
kullanılacağının, kimlere yatırım yapıldığının göstergesidir..Azeri
televizyonunda vurgulanan bir söz oldukça enteresan ve biraz daha uzak
gelecekte oluşabilecek şeylerin habercisidir adeta.
Şöyle dua etmektedirler.
- Allah'ım,yağmur ver, su ver....
Özellikle bu vurgunun yapılması boşuna değildir..
Zira:
-Bilim adamlarınca Yakın gelecekte suyun petrolden daha önemli hale geleceği
belirtilmektedir. Bu nedenle de bazı devletler tarafından özellikle Ortadoğu
da uzun vadeli planlar oluşturulmaktadır
Sınır ötesine uzanan doğal kaynaklara sahip olması nedeniylede Türkiye
stratejik bir konumda bulunmaktadır. Türkiye'de doğan ve sınır ötesi
ülkelere uzanan Dicle ve Fırat nehirlerine sahiptir.. Bu projenin bir
parçası olarak, yakın gelecekte Kuzey Irak'ta ortaya çıkarılabilecek bazı
devletçikler ile küçük ölçeklere parçalanarak su sorununun şiddetini
artırmak, bazı yabancı ülkelerin çıkarları için yararlı olabilir.Türkiye' yi
de bu karmaşanın bir parçası olarak görmek isteyebilirler..
Bunu görmezden gelerek karşı planlar oluşturmayalım mı.
-İnsan hakları ve azınlık haklarını korumamız için nasıl tavizler vermemiz
gerek..
Ne yapalım.. camileri kapatıp kiliseler kurup, İstanbul'u Hıristiyanların
din merkezimi yapalım..Hatta gerekirse kiliseye de girerim diyenler gibi,
din değiştirmeye de razımı olalım.!
EE Adamlar Hıristiyan Club kurmuşlar, adına da AB demişler.. Koymuş
bayrağına Hz. isa' nın 12 havarisini temsil eden yıldızları, marşına da
koymuş ''babamız göklerde'' sözlerini, tarzı belli, tavrı belli..
Biraz argo olacak ama , zaten bu aralar hayli moda olan tarzla..
Yersen ağabey...!!
Evet... azınlıklar elbette..
-Kürtlerin güney doğuda Kürt devleti kurmasına izin vermemiz,vatanı
bölünmesine göz mü yummamız gerek..!!
(Avrupalı dostlarımızın PKK ve o bölgedeki bölücü provakatörlerle yedikleri
içtikleri ayrı gitmiyor.. Nasıl oluyorsa, Barzani bölgede ki halka 100 er
dolar işsizlik parası dağıtabiliyor. Savaştan yeni çıkmış taş,taş üstünde
kalmamış ırakta, parayı nereden buluyorsa..!!! )
Ve sevgili yöneticilerimiz..o bölgede bölücü yandaşı olduğu birçok kişi
tarafından açıkça beyan edilen il ve ilçe idari amirlerini görevde
tutabiliyor..
Bu arada; vatansever Kürk yurttaşlarıma da bir çift sözüm olacak. Biliyorum
ki çoğunuz omuz, omuza savaştığımız günlerdeki kadar vatanına bağlısınız..
Vatanseverlik susmakla olmaz.. Doğrudan, güzelden yana tavır koymakla
olur..Meydanı, içinizdeki vatan hainlerine bırakmamalısınız. Sizin de
sesiniz en az onlar kadar, hatta daha çok çıkmalı ki..
Bir çokları dinlesin,inlesin,barınamasın....
Tıpkı bir çok bölgemizde olduğu gibi.. Bütünleşen tek yürek olan halkın
önünde hiçbir güç duramaz..
- Kerkük''teki Türkmenlerin yok edilmesine ses çıkarmamamız mı gerek..!!
-E bir de Ermeniler var tabi onlar eksik mi kalsın; Ne yapmalıyız:
-Erzurum Kars vs dahil Ermenilere mi verelim. Dedelerimizi nenelerimizi
kestikleri, köylerini bastıkları için ,Rus işgalinde Türk halkına,Rusların
yapmadığı eziyeti içimizde yaşayan Ermeniler yaptığı için birde tazminat mı
ödeyelim.!!
Daha bitmedi...
-Sizin üretim yapmanıza ne gerek var biz ne güzel üretiyoruz diyenlere uyup,
fabrikalarımızı kapatıp yada montaj sanayi ile mi yetinelim..
-Silah üretmenize ne gerek var NATO üyesiniz biz veririz diyenlere inanıp.
Haklı olduğumuz, ama birilerinin işine gelmeyen sonuçlarda, ambargo yiyip
perişan mı olalım..
-Hatta bir süre sonra adaları da yunanlılara mı verelim,
-kıta sahanlıklarını 12 mile çıkarmalarına izin mi verelim..
-Pasaport' lamı gidelim İstanbul' dan Mersine..!!
-Hatta daha da olmadı boğazlar üzerindeki haklarımızdan da vazgeçelim,
istedikleri gibi geçsinler mi....
-Daha da ileri gidelim ; bunlardan sonra zaten Türkiye diye bir şey
kalmayacağından, mandasına girelim birilerinin illegal olacağına yasal
olsun..
Yeter ki AB ye girelim öylemi.!!
10 yıl içinde, bizden koparabilecekleri bütün tavizleri alsınlar,AB hala
duruyorsa, o zamana kadar.. Daha da artmış olan üye sayılarının tek, tek
onayını almayı başararak girebilirsiniz belki..
Enteresan:
Birleşmiş Milletler üyesisin,NATO üyesisin, Gümrük Birliği üyesisin, Avrupa
Konseyi, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Karadeniz Ekonomik
İşbirliği (KEİ), Ekonomik İşbirliği Teşkilâtı (ECO )üyesisin.. Ama AB üyesi
olamıyorsun..!
- Sizi yeterince kullanamadık, daha koparacağımız tavizler var, onları da
alalım. Siz kapı aralığında bekleyin o zamana kadar. Biz nasılsa almamak
için bir neden uydururuz..Neden bir şeyler verelim ki, mantığının en güzel
göstergesi..
Parmak göz de ama , görmemek için ne mümkünse yapıyoruz..
Aslında suç asla onlarda değil..
Çıkarlarını güzel kolluyor, almak içinde ne mümkünse gözümüzün içine
baka,baka yapıyorlar..
Suç..
Bu kadar yıldır hiçbir şeyden ders almayı bilemeyip, uzun vadeli karşı
politikalar üretemeyen, keloğlan misali, koyun verip, kaz'a razı olan
yöneticilerimizde..
AB ülkeleri ''Türkiye girsin mi..!!'' diye referanduma gidebiliyor..
Biz neden bunu yapmıyoruz..
Eminim tüm bu olanlardan sonra, halkın en olumlu bakanları bile hayır
diyecektir AB ye..
Kurt'un kocadığını hissettiğinde etrafını çakallar sararmış
Yazıklar olsun damatlarınızdaki asil kana..
Ve sahip olduğumuz Dünyanın hayran olduğu,tutsak uluslara özgürlük yolunu
açmış,umut olmuş Atatürk'ün evlatları oluşunuza..
''Kurtuluş savaşında yeni çıkmışız,onurundan başka hiçbir ekonomik gücü
olmayan bir ulus..
Soruyorlar Atatürk'e BM ye bizde katılacakmıyız diye..
''Biz müracaat etmeyiz, koyarız koşularımızı ortaya,davet edilirsek
gideriz..''
Diyecek kadar onurlu, kanına, milletine inançlı bir liderdir o..''
Ve M. Kemal ATATURK daha sonra, geçmişi ta o zamanlara dayanan bir takım
eğilimleri fark edecek ve diyecektir ki ;
Vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa´dan nasihat almak, bütün işleri
Avrupa´nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa´dan almak gibi bir
takım zihniyetler belirdi.
Halbuki, hangi istiklal vardır ki, ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin
planlarıyla yükselebilsin???
Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir.
Ogünlerden bu günlere değişen hiçbir şey olmamıştır.Atanın ta o günlerde
bildiği ve söylediği gerçekleri algılamakta anlaşılmaz bir nedenle ısrar
edilmektedir.
Ne zaman ATATÜRK' üne layık bir ulus gibi, olmazsa olmazlarımızı net bir
şekilde ortaya koyacağız.
Taviz vermeden,onurlu ve vakur bir şekilde girmemiz gerektiğini..
Girilmezse de bu milletin bir çok kez olduğu gibi, bir yürek, bir inançla
yeniden şahlanabileceğini, ayakta kalmak için ille de AB ye muhtaç
olmadığımızı anlayacak ve anlatacağız.
Nihayet; madem tüm değerlerimizden AB adına vaz geçebilecektik..!! Neden bir
nesil kendini Vatan için feda etti kendini...

((Necla Şener den alıntı))






Facebook'ta Paylaş


    Gönderen : eyupo        Tarih : 15 Nisan 2009        Hit : 9294

Yorum Eklemek İçin Üye Olun / Giriş Yapın


Yorum Yazmak İçin Üye Seviyeniz Yetersiz

Lütfen

Üye Girişi Yapınız   Veya  Üye Olunuz

 

Anasayfa  İletişim